İdman Bayramından Jimnastik Şenliklerine 19 Mayıs’ın Tarihi Serüveni

Yayın Tarihi: 19 Şubat 2024
Toplam Okunma: 304
Okuma süresi: 8,2 dakika

Cem Çalışkan

“Bugün bildiğimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, tarihi serüvenine 1916’da “İdman Bayramı” olarak başlar. Savaşla sekteye uğramasına rağmen o da tıpkı Cumhuriyet gibi küllerinden doğar ancak sonrasında sürekli tahvil edilir.”

Ezbere okunarak geçildiğinde kişinin ya da ailenin yönetiminden halkın yönetimine geçen bir rejimi ifade eden Cumhuriyet, üzerinde düşünüldüğünde; ortak, uzlaşılmış bir kültürde beraber yaşayabilme, ortak arzulara, hayallere hatta hüzünlere sahip olabilmenin, kısacası bir ulusun parçası olarak aidiyet hissedebilmenin şuurudur. Türkiye Cumhuriyeti de tebaa olmaktan modern devletin vatandaşlığına geçişin mücadelesidir. Bir toplum ne kadar kozmopolit olursa olsun katı doktoriner sınırlar gerekmeksizin ulusal bir üst kimliğe ihtiyaç duyar. Cumhuriyet’in ilanı büyük bir değişimle beraber kurumsallaşma, istikrara kavuşma arzusunu beraberinde getirir. Dağınık ve yerel kalmış toplumu bir araya getirmek için kültür, dil, iktisat ve eğitim gibi alanlarda peşpeşe büyük devrimler gerçekleştirilir. Bu devrimlerde eğitim seviyesini artırmak, iktisadi bağımsızlığı ve kalkınmayı sağlamak ve modernleşmek gibi amaçların yanı sıra tüm bunları kapsayacak ulusal bir kimlik inşa gâyesi yer alır. Milli bayramlar bu ulusal kimliğin ve kolektivizmin önemli enstrümanlarından biridir. Bireyler her ne kadar düşünsel, siyasal ve yaşam tarzı bakımından farklılaşsa da milli bayramlarda toplumun geniş bir parçasının bir aradalığı temenni edilir.

1908’de büyük bir hevesle başlayan modern devletin ihyâsı, sivilleşme ve demokratikleşme çabaları; savaşlarla, komitacılıkla, kaosla, çöküşle sekteye uğrar. Elde ise parçalanan devrim düşleri kalır. Yine bir savaşın, Milli Mücadele’nin ardından 29 Ekim 1923’de daha radikal bir kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti ilan edilir. Atatürk’ün deyimiyle “yeni vatan, yeni devlet ve yeni sosyete” küllerinden doğmuştur. Bugün bildiğimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor bayramı, tarihi serüvenine 1916’da “İdman Bayramı” olarak başlar. Savaşla sekteye uğramasına rağmen o da tıpkı Cumhuriyet gibi küllerinden doğar ancak sonrasında sürekli tahvil edilir.

“Devlette devamlılık esastır” sloganı aslında modern ulus devletin inşasının bir mottosudur. Çünkü artık gücünü tanrıdan veya kandan alan kişilerin değil, ulus iktidarının dönemidir. Bu bilinç de artık nesiller boyunca devam ettirilecektir. Dolayısıyla özellikle 20. yüzyılın başlangıcında “gençlik, spor ve gösteri” bilincini sağlamak birçok toplumda önemli bir hâle gelir. Modern siyaset görüşünde bir genç, ulusu adına sağlıklı, güçlü ve akıllı bir birey olarak fakat ulusal bir kolektivite içerisinde hareket etmelidir. Bu tür saiklerle olup olmadığı bilinmez ama Abdülhamit tarafından sürgüne gönderilen, İttihatçıların iktidara gelmesinin ardından Milli Olimpiyat Komitesini kuran Selim Sırrı Tarcan 29 Nisan 1916’da, Kadıköy’deki İttihad Spor Kulübü’nün çayırında “İdman Bayramı”nı ilk kez organize eder. İsveç Kraliyet Askeri Beden Eğitimi ve Cimnastik Akademisi’nde eğitim gören Tarcan orada gördüğü bu tür gösterilerin Türkiye’de de gelenekselleşmesi gerektiğine kanaat getirir. Tarcan beraberinde bazı İsveç şarkı notalarını da getirir ve bunlardan birini dönüştürerek marş formatına çevirir.

O meşhur ‘Dağ başını duman almış’lı Gençlik Marşı da bu şekilde ortaya çıkar ve ilk olarak İdman Bayramı’nda öğrenciler tarafından okunur. İlk İdman Bayramı bir geçit töreniyle başlar, ardından jimastik gösterileri, uzun atlama, futbol ve halat yarışı gibi birçok spor müsabakası gerçekleştirilir.

Araya Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı girdiği için İdman Bayramı uzun bir süre kutlanamaz. Cumhuriyetin ilanından sonra bayram üç yıl daha İdman Bayramı adıyla kutlanmaya devam eder. 1926 yılında ise şenlikler bu kez “Gazi Günü” olarak kutlanır. Bu seneden itibaren 1935 yılına kadar “Okullar Bayramı”, “İlkbahar Talebe Bayramı”, “Jimnastik Şenlikleri” gibi farklı isimlerle anılır. 1935’ten 1938 yılına kadar bayram “Atatürk Günü” olarak kutlanır. 20 Haziran 1938 tarihli kanunla “Gençlik ve Spor Bayramı” adını alır ve tam 42 sene boyunca bu isim kullanılır. Kutlamalara, Köy Enstitüleri kapatılana kadar öğrencileri katılır. Artık harp okullarındaki öğrenciler de üniformalarıyla gösterilerde yerini almaya başlar. Önce Ankara Stadyumu’nda daha sonra ise 19 Mayıs Stadyumu’nda kutlamalar yapılmıştır. İstanbul’da ise Fenerbahçe ve İnönü Stadyumları’nda sürdürülür. Sadece 1960’da Demokrat Parti kendi aleyhinde nümayiş olacağı endişesi taşır ve gösterileri yasaklar. Ancak bu yıldan sonra kutlamalar her sene düzenlenmeye devam eder. Özellikle 1970’lerde çok daha büyük gösterilerle şenlikler en görkemli seviyesine ulaşır.

Televizyon yayının da başlamasıyla gösteriler naklen yayınlanır. Artık jimlastik gösterileri ve Harp Okulu öğrencilerinin yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından farklı folklör dans ekipleri stadyumlarda ve geçitlerde yerini almıştır. Stadyumların tribünlerinde de koreografi gösterileri yapılmaya başlanır. Darbenin ardından 1981 yılında, generaller bayramın adını bir kez daha değiştirir. Çıkarılan kanunla bayramın adına Atatürk’ü Anma, ibaresi eklenerek bugünkü adını alır.

1981 yılından itibaren 19 Mayıs kutlamaları için Ankara’da resmi geçit törenleri düzenlenir ve Cumhurbaşkanı ile devlet erkanı bu törenlere teşrif eder. Bunun yanında geleneksel olan stadyum, salon ve sokak gösterileri yine aynı şekilde 2012 yılına kadar tüm coşkusuyla sürer. 2012 yılında ise kutlamaların stadyumlarda yapılması yasaklanır. Stadyum gösterileri yerine parklarda, kapalı spor salonlarında ve okullarda kutlanmasına karar verilir. Bundan sonra 19 Mayıs resmi kutlamaları devlet törenleriyle genellikle Samsun’da yapılır. Samsun’daki Atatürk anıtına konulan çelenkten sonra bayrak yürüyüşü gibi etkinlikler düzenlenir. Ülke çapında ise belediyeler ve valilikler daha ufak çaplı gösteriler ve etkinlikler düzenlemeye devam eder. Kutlamaların stadyumda yapılmaması kararı genellikle bir kanun çıkmasıyla ilişkilendirilir. Ancak stadyum yasağı kararı 2012’de yayımlanan bir genelge ile ilan edilir. Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü’nce, 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği bir genelge ile 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinde, yönetmelikte yer almayan senaryo, değişik renk ve nitelikte gösteri ve fon çalışmaları gibi etkinliklere yer verilmemesi, kutlamaların sadece okullarda yapılması istenir.

Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarlığından gönderilen genelgede kararın nedeni ise şöyle izah edilir:

“Kutlama törenlerinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nedeniyle sağlık sorunlarına yol açmasına, çalışma süresinin uzun olması nedeniyle öğrencilerin derslere ilgisinin azalmasına, motivasyonlarının düşmesine, gönüllü olmayan öğrenci velilerinin okullarla olan ilişkilerinin bozulmasına sebep olduğu yönünde duyumlar alınmaktadır. Bununla birlikte, günün anlam ve önemi ile uygun kutlamaların okullarımızda ve öğrencilerimizin katılımıyla icra edilmesine devam edilecektir. Başkent dışındaki il ve ilçelerimizde yönetmelikte yer almayan senaryo, değişik renk ve nitelik arz eden gösteri ve fon çalışmaları gibi etkinliklere yer verilmemesi, bu kapsamda il ve ilçe kutlama komiteleri tarafından gerekli tedbirlerin alınarak çalışmaların anılan yönetmelik hükümleri uyarınca yürütülmesi hususunda gereğini rica ederim.”

Yararlanılan Kaynaklar

Bora, T. (2017). Cereyanlar. İstanbul: İletişim Yayınları.

Der Matossian, B. (2016). Parçalanan Devrim Düşleri: Osmanlığı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Hürriyetten Şiddete. İstanbul: İletişim Yayınları.

Erdoğdu, T. (2023). Serbestiyet. 19 Mayıs’ın da cahiliyiz!: https:// serbestiyet.com/featured/19-mayisin-da-cahiliyiz-128901/ adresinden alındı

İmrek, G. (2023). Saltonline. Geçmişten Günümüze 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı: https://saltonline.org/tr/2552/ gecmisten-gunumuze-19-mayis-ataturku-anma-genclik-ve-spor- bayrami adresinden alındı

Mutlu, M. (2020). II. Meşrutiyetten Cumhuriyet’e Beden Terbiyesi ve Sporda Öncü Bir İsim: Selim Sırrı Tarcan (1874-1957). İstanbul: Libra Kitapçılık ve Yayıncılık.

NTV. (2021). NTV. Artık statlarda 19 Mayıs törenleri yok: https:// www.ntv.com.tr/egitim/artik-statlarda-19-mayis-torenleri-yok,Yi3- f7ZCKESI6jhdLXkG0A# adresinden alındı.

 

 

Kategori: Toplum, Uluslaşma

E-Bülten Kaydı

Gelişmelerden haberdar olun.

Yorum Yazın