Türkiye Cumhuriyeti artık yeni bir görsel kültüre ihtiyaç duyuyordu ve bunun en önemli ayaklarından biri ulusal mimarinin ortaya çıkışıydı.
Günümüzün hızla değişen medya ekosisteminde, dijital medya araçlarının da çeşitlenmesiyle birlikte radyo, artık göz ardı edildiği düşünülen bir kitle iletişim aracı olarak değerlendirilebilir.
“Kıbrıs Harekâtı’nı gazeteden görmek mümkün. Devamlı Kıbrıs’la, Yunanistan’la ilgili çatışma dili kullanan gazete, Kıbrıs Harekâtı’ndan üç, beş gün önce bu çatışmayı birden kesiyor. ‘Domatesler çok pahalandı.’ diye manşet atmaya başlıyor. Mesela oradan anlıyorsun, bir şey olacak.”
Nutuk, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan süreci kapsayan ve Cumhuriyet’in yol haritasını oluşturan temel bir metindir. Bu çalışma, Nutuk metninde sıkça geçen kelimelerin analizini sunar.
Köy Enstitüleri, aklın ve bilimin ışığında Cumhuriyet ideolojisini ülkenin bütün tebaası ile buluşturan bir projeydi. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla yurdun dört bir yanında kurulan Köy Enstitüleri’yle hem bireysel hem de toplumsal bir aydınlanma hedeflenmekteydi.
Afife Jale, cesareti ve öngörüsü ile Türk Tiyatro sahnesinin dönüşümünde önemli bir rol oynarken aynı zamanda kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu bir dönemde önyargıları yıktı. Cesur ve özgün duruşu ile gelecek nesillere ilham kaynağı olan Afife Jale, hayallerindeki Türk Tiyatrosunun temellerini attı.
Tarih boyunca hiçbir zaman anaerkil bir toplum var olmadı. Kadın, güçlü olduğu yerde eşitliği getiriyordu. Bizim tarihimizde de tam olarak böyle oldu. Bu hikâye, Cumhuriyet kadınının hikâyesi. Bu hikâye, uzun yıllar süren bir mücadelenin başarı hikayesi.
Ülkeye yayılan 21 bölgede kurulu Cumhuriyetin öğretmen yetiştiren okulları, Köy Enstitülerinin verimsiz toprakları, modern bir tarım ülkesinin uygulama bahçeleri olmuştu...Bir başka içerik, bir başka biçimde yine olabilir.
Mustafa Kemal Atatürk, eşsiz bir asker, örnek bir devlet adamı, devrimci bir liderdi. Ama unutmamalı ki, O, çocukluğundan başlayarak kültür ve sanatla kendini geliştirmiş, cephelerde bile çantasından kitap eksik etmemiş aydın bir insandı. Bu nedenle Söylev, Mustafa Kemal’den beklendiği gibi, hitabet sanatının benzersiz bir yapıtı; akıcı, öğretici, bir tarih dersi örneği oldu.
“Değil mi, evvela kendini ve mümkünse bütün vatanı kurtaracak olan Anadolu’dur. O halde kararımızı vermiş olalım, Anadolu Ajansı...”