Merkeziyetsiz Sistem: Web3
Mustafa Burak Avcı
Teknolojinin gelişmesi Web3 ve Blockchain gibi birçok kavramın hayatımıza girmesini sağladı. Ortaya çıkan bu sistemler daha merkeziyetsiz, otoritesiz, güvenli bir sistem yarattı ve pazarlama alışkanlıklarının değişmesine yol açtı. Growth Specialist Okan Agur, Blockchain ve Web3’ün ne olduğunu ve alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdiğini anlatıyor.
Okan hoş geldin. Öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz?
Tabii ki. İsmim Okan Agur, 24 yaşındayım. Beykent Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri ve Psikoloji bölümlerinden mezun oldum. Şu anda ise Web 3 ekosisteminde ve pazarlama alanında çalışıyorum. Daha önce Web 3 ekosisteminde yer edinmiş birçok projede çalıştım. Şu an ise bünyesinde bulunduğum RZLT şirketinde projeler yapmaya devam ediyoruz. Genellikle Blockchain, NFT, Kripto projelerinde faaliyet gösterdim.
İlk olarak Blockchain ve Web 3 ile başlamak istiyorum. Sence bu sistemler hayatımıza ne gibi yenilikler getirecek ve sosyal medya alışkanlıklarımızı etkileyecek mi?
İlk olarak kavramları anlamamız önemli. Web3’e gelmeden önce Web2’nin ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Şu an kullandığımız internet teknolojisi Web2 olarak geçiyor. Şu an kullandığımız sosyal medya uygulamaları bir sunucuda veri topluyor ve bu veriler birbirlerine aktarılıyor. Web3’te ise durum daha farklı, bir sunucu veya sunucuların yaratabileceği problemler yok. Normalde sunucu çökebilir, erişim kasıtlı olarak engellenebilir ama Web3 merkeziyetsiz bir Blockchain teknolojisi kullanıyor. Bu sayede ağ hiçbir şekilde kapanmıyor ve müdahale edilemiyor. Aslında Web3 dışarıdan baskı altına alınamayan teknolojik bir özgürlük vadediyor, bir merkez ve otorite olmuyor. Web3’ü var edebilen ise Blockchain ağı, peki Blockchain nedir?
Aslında ilk olarak kripto varlıklar çıkıyor ve kriptoların kullanılabilir olması için NFT’ler üretiliyor. Veri akışı olması için de bir pazar yaratmak ve alım-satım olması gerekiyor. Pazardaki varlığa değerlilik kazandıran NFT’ler ilk önce görsel veriler olarak ortaya çıktı. Herkes görsele bu kadar para mı verilir diye tepki gösterdi ama bu fikir tamamen yanlış. Blockchain ağında kişisel bir veriye ve karaktere sahip oluyorsun. Ağın içindeki bu varlıklar senin kimliğini yaratıyor ve kimliği işleyebileceğin dijital bir evren var oluyor ve buna da metaverse deniyor. Bu da Blockchain teknolojisinin ve merkeziyetsiz ağların yeteneğiyle web 3’ü yaratıyor.
“Büyük bir dönüşümün içindeyiz, bu yüzden merkeziyetsiz sisteme hemen geçmemiz mümkün değil.”
Merkeziyetsiz sistemi, otoritenin içinde yatırım aracı olarak kullanılması bu sistemi amacı dışında kullanmak olmuyor mu?
Aslında evet, başlangıçta bir pazar yaratılması şart. Büyük bir dönüşümün içindeyiz ve bu yüzden hemen merkeziyetsiz sisteme geçmek mümkün değil. Örnek verirsem, ticareti önce takasla yapıyorduk, takastan sonra ise altın ve madeni paralar kullanmaya başladık ve şimdi kâğıt paraları kullanıyoruz. Aslında hepsi yüklediğimiz anlama bağlı, şimdi ise yavaşça kripto teknolojisine gidiyoruz. Dönüşüm yaşanmaya devam edecek ve merkezi sisteme entegre olacağız.
Mesela “Social Finance” diye bir kavram var. Bu ekosistemi anlatmak için güncel sosyal medya platformlarını düşünelim. Bir içerik paylaştığınızda yüklediğiniz veri sunucu içinde kaydediliyor. Siz birinin içeriğini beğendiğinizde bu veri işleniyor ve arşive kaydoluyor. Blockchain ağında ise merkezi bir sunucu olmadığı için verileri sizin kaydetmeniz gerekiyor. Bunu depolamak içinse ağa tanımlı cüzdanınızdan transfer ve kaydetme ücretleri çıkıyor ve kolektif bir sermaye yaratılıyor. Aslında sistemi var eden ve yaşatan biz oluyoruz, ağlar bizim yarattığımız kimlikler.
Merkeziyetsiz bir sistemin içinde varlıklarımız ne kadar güvende oluyor? Cüzdanımızı, yarattığımız kişileri nasıl depoluyoruz?
Sisteme uyum sağlamak merkezi sistemlere göre daha güvenli çünkü burada varlıklarımızı kişilere emanet etmiyoruz. Sıcak ve soğuk depolama dediğimiz iki sistem var. Merkeziyetsiz sistemde mal varlığın varsa, bir cüzdanın da var olmak zorunda. Bu senin kimliğin ve bu kimlik bir şifre tarafından korunuyor.
Genellikle rastgele on iki kelime veriliyor ve bu kelimeleri isteğine göre sıralıyorsun. Kimseye vermediğin sürece kırılması imkânsız bir sistem. Fakat varlıkları saklamak için güvenilen bankalar böyle çalışmıyor, bütün verileri aynı sunucuda depoluyor. Blockchain ağına bir saldırı yapıldığında önlenmesi daha kolay ve tekil bir sunucu yok. Var olabilecek en güvenli yer demek mümkün. Çünkü bir otorite olmadığı için sorumlu sensin, hiçbir aracı veya muhatap yok. Kişinin tüm finansal sorumluluğu kendine ait, bu yüzden güvenlik ücreti gibi ekstralar yok.
Blockchain ağında yaratılan kimlikler günümüzdeki kimliklerin yerini alabilir mi?
Bunun hakkında yapılan akademik çalışmalar var. Bence daha sürdürülebilir ve güvenli olur ama bu dönüşüm çok kolay olmayacak. Devletlerin ve sistemlerin buna uyum sağlaması lazım. İnsanlar güven duymadığı sürece tamamen bir geçiş sağlanamaz. Merkeziyetsiz sistemde kendi kimliklerimizi oluşturduk ve bunu kullanıyoruz. Ben cüzdanımdaki adresimi domain olarak kullanarak kendime yeni kimlikler yaratabiliyorum. Fakat tam anlamıyla var olabilmek için herkesin kimliğini tanımlamasına ihtiyaç var. Bunu devlet ve regülasyonlar aracılığıyla yapabileceğimize inanıyorum. Henüz sistemin emekleme çağındayız ve her şey çok yeni. Bu teknolojinin duyulmasıyla herkes kollarını sıvamaya başladı. Bugün ise her şey sakin ve emin adımlarla gelişmeye devam ediyor. Çok fazla soru işareti var ama varlığı kabul ediliyor, alternatif olarak düşünülüyor. Dönüşümün başladığını söyleyebiliriz.
Blockchain teknolojisi ve merkeziyetsiz sistemler kendilerine eğitim alanında yer bulabilecek mi? İnsanlar nasıl bilinçlenecek, bununla ilgili atılımlar var mı?
Blockchain dünya üzerinde yapay zekâ gibi sürekli üzerinde çalışılan, literatürde kendine yer edinmiş bir konu olmayı başardı. Bu insanlığın geleceğini ilgilendiriyor ve geliştirilmeye devam ediyor. Bu noktada, Türkiye ekosisteminde de çok fazla gelişme kaydedildiğini söyleyebilirim. Bazı üniversiteler Blockchain teknolojisi ve merkeziyetsiz sistemi ders literatürlerine koymaya başladı. Aynı zamanda çeşitli kamplar da yapılıyor. Bu alan, zaman içerisinde kendine daha çok yer bulacak ve gelişecek. Fakat sistem belli konularda yeteri kadar hazır değil, ekosistem kara para aklama gibi bazı illegal aktivitelere de ev sahipliği yapıyor. Bunun önüne geçilmesi için çeşitli düzenlemeler şart.
Konunun başına dönersek, bildiğin gibi Twitter Elon Musk tarafından alındı ve adı X olarak değiştirildi. Musk bu sistemi merkeziyetsizleştirmek istediğini söyledi. Farklı sosyal mecralarda da bu gibi dönüşümleri görecek miyiz?
Elon Musk bu dönüşümün öncülerinden olmak istiyor, ilk adımı da attı. Amerika ve Avrupa’da birçok ülkede bulunan X kullanıcıları, kendi profil resimlerine sahip oldukları NFT’leri koyabiliyor. Bunu sağlayan bir sistem geliştirildi ve bunu sosyal medyanın dönüşümü için ilk adımlar olarak değerlendirebiliriz. Geleneksel olarak kullanılan hiçbir pazarlama taktiği bu ekosistem içinde çalışmıyor, dönüşüm her anlamda kendine yer buluyor.
Merkeziyetsiz sistemin içerisinde pazarlama ile ilgilenen birisi olduğunu biliyoruz. Sence merkeziyetsiz sistem içindeki pazarlama alışkanlıkları farklı mı?
Geleneksel olarak kullanılan hiçbir pazarlama taktiği bu ekosistem içinde çalışmıyor diyebiliriz. Dönüşüm her alanda kendine yer buluyor. Mesela 2020 yılındaki pazarlama teknikleri ile şimdikiler arasında çok fark var. Web 3’ün yarattığı gelenekler, dönüşüme ayak uyduran hedef kitlesi yeni sistemin getirileriyle şekilleniyor. Geleneksel pazarlama alışkanlıkları da buna ayak uydurmak zorunda, ayak uyduramazsa tutunmak çok mümkün değil. Ayrıca Web 3’te herkesin kendi pazarlama yaklaşımı var, işler böyle ilerliyor.
Gerilla Marketing ve Growth Marketing konularını biraz detaylandırır mısın? Şu anda sıkça kullanılan teknikler hangileridir?
Growth Marketing’in çevirisine “büyüyen pazarlama” diyebiliriz. Bu sistemin temel amacı minimum bütçeyle bir pazarlama kampanyasını hedefe ulaştırmaktır. Asıl amaç organik olarak büyümeyi sağlamak ve tüm imkânları kullandıktan sonra ödeme tabanlı pazarlamaya geçmektir. Bu, verilen emeği optimize etmek için kullanılır. Gerilla Marketing ise viralleri yakalamak olarak düşünülebilir. Örneğin bir viral içerik yakalarsın ve ona katılarak kendi pazarlama kampanyanı geliştirirsin. Herhangi bir Influencer’ın yaptığını kullanabilir veya şirketin paylaşımına zıt bir şey yapabilirsin. Aslında Gerilla Marketing’in birçok farklı yöntemi vardır.
Şu sıralar ünlülerin sık sık NFT projelerini paylaştığını görüyoruz. Her iki hikâyeden birinde NFT projesi reklamıyla karşılaşıyoruz. Bu pazarlama sistemi nasıl işliyor, ünlüler bunu neden paylaşıyor?
Bu işin hem büyük paralar dönen hem de dönmeyen kısımları var. NFT’leri kimisi para kazanmak için alıp satıyor, kimisi ise sanat için alıyor. Bu genellikle kişisel tercihlere ve sanat anlayışına bağlı bir durum. Influencerlar ve sanatçıların bazıları desteklemek için paylaşırken, bazıları sponsorluk ücreti için paylaşıyor. Azınlık olan kesim ise gerçekten sanat için alıyor.
Bize önemli tekniklerden bahsettin, sanırım bu teknikleri öğrenebileceğimiz bir yer yok. Peki, sen bu deneyimi, bilgiyi nasıl edindin?
Aslında hepsi merakla başladı. Pandemi zamanında NFT, Metaverse kavramı çok fazla yoktu, benim de pandemi sürecinde çok vaktim vardı. Bu alana tanıdığım bir abim sayesinde girdim ve araştırmaya başladım. Önce metaverse kavramını merak ettim ve araştırmaya başladım, sonra ise Ethereum kavramını. Bunları, teknik kısımlarını ve protokollerini araştırırken bir anda kendimi şu an çalıştığım firma olan Rezolut’ta buldum. Onlara serbest çalışan olarak yardımcı oldum, daha sonra ise birlikte bir NFT projesine başladık. Bu Meta Slave adında Rusya tabanlı bir NFT projesiydi ve orada kendimi geliştirdim. Topluluk nasıl geliştirilir, NFT nasıl kullanılır gibi konuları öğrendim. İlerleyen zamanlarda kendimi biraz daha geliştirip aynı şirkette yarı zamanlı çalışmaya başladım. Community işlerine yardımcı olurken farklı projeler görme şansım oldu. Bazıları oyun, bazıları NFT ve teknik kısımları içeren işler geliyordu. Bunların dışında altı ay oyun stüdyosunda çalıştım ve orada “Providence” adında bir oyun geliştirdik. Orada sektörün nasıl işlediğini ve trendleri öğrenmek için yola çıktım. Daha sonra D. Studios’ta altı ay boyunca pazarlama alanında çalıştım. ve orada “Providence” adında bir oyun geliştirdik. Orada sektörün nasıl işlediğini ve trendleri öğrenmek için yola çıktım. Daha sonra D. Studios’ta altı ay boyunca pazarlama alanında çalıştım.
Web 3 ve Blockchain sektöründe pazarlama topluluklar tarafından yapılıyor Web 3 ve Blockchain sektöründe pazarlama topluluklar tarafından yapılıyor ve bu “Community- driven marketing” olarak adlandırılıyor. Burada pazarlamayı topluluğun kendisi yapıyor ve topluluğunu ne kadar geliştirirsen, toplulukta senin pazarlama çabalarına organik olarak o kadar katkıda bulunuyor. Ben de oyun sektöründe bunu deneyimledim.
Az önce topluluğun doğal olarak kendi pazarlamasını oluşturmasından ve yapmasından bahsettin. Bunu biraz daha açar mısın?
Community driving marketing, kendi geliştirdiğin bir oyun için kullanıcıların olması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcılarının isteklerini anlamazsan kendini geliştiremezsin. Web 3 ve oyun oynama kavramları oldukça yeni olduğundan geri bildirimler önemli. Geri bildirimde bulunabileceğin bir muhatabın olmalı ve topluluk oluşturarak, oyun geliştiricisine doğrudan ulaşmak mümkün. Bu sayede oyunu geliştirebilirsin ve etkinlikler düzenleyebilirsin. Bu, oyun oynayan kitlenin isteklerine önem verdiğini gösterir. Bu sistem merkeziyetçi bir yapıya uygun değil, oyun topluluğu içine kapanık ve fikirlerini açıkça ifade etmeyen bir kitleye sahip. Onların isteklerini anlarsan onlar da sana güvenmeye başlar.
“Bir proje geliştirirken hedef kitleni nerede bulacağını düşünmelisin. Doğru kanalları seçmezsen, verdiğin çaba boşa gider ve geri dönüşlerde azalma yaşanır.”
Bir proje geliştirirken her proje için farklı bir sosyal medya aracını kullanman gerektiğinden bahsetmiştin. Peki, proje geliştirirken hangi sosyal medya platformunu seçmeliyiz?
Bir proje geliştirirken hedef kitleni nerede bulacağını düşünmelisin. Örneğin, bir oyun projesi üzerinde çalışıyorsan Reddit’te birçok oyun topluluğu bulunduğunu bilmelisin. Bu topluluklara katılarak kullanıcı çekebilirsin. Bu zorlu bir süreçtir ama en büyük dönüşler genellikle bu platformlardan gelir.
Platformun doğruluğu tamamen projenin özelliklerine bağlıdır. Hangi alanda faaliyet gösterdiğine bağlı olarak en uygun platformu seçmelisin. Doğru kanalları seçmezsen, verdiğin çaba boşa gider ve geri dönüşlerde azalma yaşanır. Dönüş oranı düşükse yaptığınız iş kötü görünebilir, ancak hedefinizi iyi belirlerseniz geliştirmek daha kolay olur. Başlangıçta bu süreç deneme-yanılma şeklinde ilerler. Zamanınızı harcadığınız yerlere dikkat etmek önemlidir, böylece harcadığınız emek daha verimli geri dönebilir. Ayrıca kullanılan sosyal medya oluşan kitlenin kalitesini de etkiliyor.
Sosyal medya ağımızı seçtikten sonra çalışmaya başladık. Ürünü üretip kitleye ulaşmak zaten ana hedefimiz. Peki, bu ürünü üretmek ve hit hâle getirmek için bu işe saatler harcayan, tecrübeli kişiler mi gerekiyor yoksa şans da önemli bir faktör mü?
Şans faktörü bazen etkili olabiliyor. Çok iyi bir pazarlama çalışması yaptın ve yüksek takipçili biri beğendi. Bu beğeni seni bir anda uçurabiliyor. Bu şans faktörü; ama çok çalışır ve iyi bir sistem geliştirirsen tabii ki başarıya ulaşırsın.
Bir arkadaşım NFT koleksiyonu geliştiriyordu ve bir gün Cem Yılmaz kendisine yazıp NFT işini almak istediğini belirtti. Cem Yılmaz NFT’yi gerçekten iyi bir fi yata aldı ve arkadaşımın NFT serisi bu sayede büyük ilgi gördü. Bir başka projede çalıştığımızda, organik büyümeyi hedeflemiştik. Ancak bir gün ünlü bir gamer ve YouTuber olan L Davis, bizim hikâyemizi beğendi ve kendi YouTube kanalında paylaştı. Bu sayede projemiz kendi kendine pazarlama yapmaya başladı. Bu tür etkileşimler, kelebek etkisi gibi gerçekten önemli olabiliyor.
Projeler size nasıl ulaşıyor, iş yapmaya başlama süreciniz nasıl işliyor?
Bu tamamen ağ oluşturma işine dayanıyor. İşin kendiliğinden gelmesini beklemiyoruz ve potansiyel gördüğümüz bir iş varsa oraya gidiyoruz, kendi potansiyelimizi anlatıyoruz. Yaptıklarımızı, geliştirdiğimiz yönleri göstererek eksikliklerini tanımlayıp yardımcı olabileceğimizi söylüyoruz. Bu şekilde birçok potansiyel müşteriye ulaşıyoruz. Başlangıçta geri dönüşler düşük olabiliyor ama sektörde kendimizi tanıttıkça geri dönüş artıyor. Web 3 ve Blockchain alanında çalışmak istiyorsanız aktif olmanız ve etkinliklere katılıp kendinizi tanıtmanız gerekiyor. Bu şekilde hem çok şey öğrenirsiniz hem de eksiklerinizi görebilirsiniz.
Sektöre yeni girmeyi düşünen veya giren kişiler ağlarını nasıl geliştirebilirler?
Global ve yerel birçok etkinlik düzenleniyor. Örneğin, Türkiye’de “Altcoin Türk” adında bir oluşum bulunuyor. Bu oluşum Web 3 ve Blockchain alanında eğitimler sunuyor ve buluşmalar gerçekleştiriyor. Bunlara katılabilirler, etkinliklere katılıp kendilerini geliştirebilirler ve sektöre adım atabilirler. Sektöre giriş zamanlama ve kişisel tercihlere göre değişebilir. Kaynaklar sektöre giriş için kullanılabilir, karşılıklı bir bilgi alışverişi söz konusu. Eğer karşı taraf da senden bir şey öğreniyorsa, bu faydalı olabilir. Ancak sadece alış veya veriş olarak gerçekleşirse bu tamamen sömürüye dönüşür. Ben verdiğim emeğin karşılığını aldım. Çünkü çalıştığım ekip global de Web2 geçmişine sahip bir kültürden gelen kişilerden oluşuyordu ve kişisel gelişime önem veriyorlardı. Ben de kendimi kullandırmayı seven biri değilim.
Web 3 ekosisteminde karşındaki kişi seni kolluyor, çünkü sen kendini geliştirip onlara fayda sağladıkça onların da iş yükü azalmış oluyor. Bu herkesin işine yarar. Sadece bilgi çalmak, kaçmak yerine katkı sağlamak ekosistemi geliştirmek için daha olumlu sonuçlar doğurabilir.
“Web 3 ekosisteminde tamamen güven sorunu var.”
Peki bir topluluk nasıl oluşturulur, anlatır mısın? Doğru ve düzgün bir topluluk için önemli noktalar nelerdir?
Topluluk oluşturmanın birçok farklı yöntemi var. Önce hedefin ne olduğunu anlamalısın, sonra araştırma yapıp hedef kitleni ve onların isteklerini belirleyebilirsin. Sonrasında topluluğu kurmak için en mantıklı platformu seçmelisin. Bu tamamen sana kalmış ve topluluğun yapısına bağlı bir seçim. Kanalını belirledikten sonra topluluğunu büyütmek için sosyal medya kanallarını kullanman gerekiyor. Kısacası, topluluk oluşturmak için en önemli kriter hedef kitleni belirlemektir.
Projeyi başarıya ulaştırmak içinse SWOT analizi yapmak, daha önce yapılanları ve eksikleri görmek son derece önemli. Negatif yönleri görerek onları geliştirmek, olumlu yönleri geliştirmeyi kolaylaştırır. Daha sonra ise, en önemli nokta sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. Yaptığın işlerin ve projedeki taktiklerin düzenli olarak uygulanması gerekir. Topluluğa odaklanmalı, onların isteklerini ve geri bildirimlerini analiz etmelisiniz. Veriyi işlemek, anlamlandırmak çok önemlidir. Tüm olay veriyi bilgiye dönüştürme sürecinde gerçekleşir.
Güvenilirlik ve marka imajını sağlamak için dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
Güven çok önemli çünkü Web 3 ekosisteminde tamamen güven sorunu var. İnsanlar kendilerine güvenmiyorlar. “Rugpull” dediğimiz bir kavram ortaya çıkmaya başladı. Mesela Rugpull’da bir proje yapılıyor, bu projenin arkası boş olduğu için zamanla NFT satışları olduktan sonra proje ortadan kayboluyor. Çünkü arkasındaki kişiler belli değil ve bir güven yok, sadece yatırılan bir para var. Bu ise bir anda ortadan kayboluyor. Bunun sonucunda bir güven sıkıntısı ortaya çıkıyor ve insanlar para kaybediyor. Bu yüzden marka yaratırken güven son derece önemlidir. Kendi imajınızı oturtursanız güven oluşturabilirsiniz. Benim hiç Rugpull projem olmadı ve bu önemli. Daha önce yaptığınız projelere ve çalıştığınız yerlere bakılıyor. Şu anda Comet Eternity gibi ve aynı zamanda e-credis adında bir projeye bakıyoruz. Ayrıca Pol Dead Token adında yeni bir projeye başladık. Bu projeyi verenlerden bir tanesi bahsettiğim kripto ağının en büyük balinalarından bir tanesi. O kişi bize güveniyor ve bir zaman sonra topluluk bize güvenmeye başlıyor. Zincirleme bir süreç oluşuyor, geçmişimiz geleceğimizi belirliyor.
Herhangi bir sosyal medyada şans eseri ürettiğin içerik hit oldu diyelim. Hit olduktan sonra gelen kullanıcıları tutmanın yolu nedir?
Orada olay tamamen topluluk yönetimine giriyor. İlk amaç, kitleyi tutmak için kurduğun topluluğun ona uygun olması gerekiyor. Gelen kişinin toplulukta merak edeceği bir şeyler yaratmak gerekiyor ki içeride kalsın. İkinci kısım ise yaptığın işle ilgili, gelen kişi topluluğu bilmediği için istediği soruların cevabını bulabilmesi son derece önemli. En azından soru sorduğu zaman ulaşabileceği biri olursa kullanıcı içeride kalır. Mesela bir soru sordu ama muhatabı yok, bu kişinin orada vakit geçirmemesine neden olur.
Sen bir projeyi daha cazip bir hâle getirmek için nasıl bir yol izliyorsun, bunun için neler yapılması gerekiyor?
Yatırımcıların burada baktığı en büyük şey rakamlar. Bir yatırımcı ben buna para yatıracağım, bu bana ne zaman dönüş sağlayacak ve kaç kat artacak diye düşünüyor. Sen bunu yatırımcıya verilerle anlatmazsan yatırımcı seni arka plana atmaya başlıyor. Yaptığın proje ne kadar iyi olursa olsun fark etmez; yatırımcı için önemli olan rakamlar. Rakamlardan sonra ise bakılan şey takım, takımın potansiyeli, takımda bulunan insanların CV’leri oluyor. Aslında burada güven yine önemli bir hâle geliyor. Yatırımcı senin potansiyelin olduğunu görüyor ama pazarlama kısmında bulunacak kişileri, işi kimin yaptığını merak ediyor. Sonra senin yönetim kısmına bakıyor ve yönetimdeki isimlerin bilinirliğini kontrol ediyor. Oyun geliştiriyorsan oyunun dinamiklerine bakıyor ve ona göre yatırım yapıyor.
Mesela bir topluluk kurduğunuz zaman, projedeki toplulukta bulunan rakamlar da önemli. Normalde böyle projeler için çok fazla üye gerekiyor. Senin üye sayın 400 olursa yatırımcı sana üye sayın nasıl yetecek, nasıl büyüyeceksin diye soruyor. Başka bir proje gelip yapay büyüme ile 70 bin topluluk üyesi yaratıyor ve yönetici ona yöneliyor. Aradaki fark ise yapay/organik büyüme. Yatırımcılar bir süre sonra yapay/organik büyüme dengesine bakıyor. Senin topluluğun ne kadar fazla olursa olsun etkileşimin az ise yavaş yavaş para kaybettireceksin, ama insanlar bunu fark edemiyor. Yatırımcının karşısına geçip analitiksel olarak karşılığını verirsen, karşındaki bunu daha iyi anlamaya başlar.
Şu an üzerinde çalıştığın bir proje var mı? Kendine gelecek için nasıl bir yol çizdin?
Şu an üzerinde çalıştığım 4-5 projem bulunuyor. Bu aydan sonra yaklaşık on projeye erişeceğiz gibi duruyor. Bu projelerin çoğu NFT, Blockchain, yeni finans teknolojileri vb. gibi projeler. İlerleyen zamanlarda kendimi geliştirip Web 3 ekosisteminde iyi yerlere gelmeyi planlıyorum. Hedefim bu sektörde ilerleyip, kendimi daha güvenli biri yapıp, ileride işin yatırımcı ayağına geçmek.
Son olarak bu sektöre girmeyi düşünen, bu sektörle ilgilenen insanlar için önerin var mı? Okumaları gereken bir kaynak, dinlemeleri gereken bir podcast olabilir.
Herhangi bir podcast veya kaynak insana her zaman çok şey öğretmeyebilir. Fakat önerim bu sektör içinde okudukları ve dinlediklerinin doğruluklarından emin olsunlar. Denetlemekten korkmasınlar, herhangi bir projeye girmek istiyorlarsa girsinler ama araştırsınlar. Kendi yaptıkları işleri denetlesinler ve bunlardan ders çıkarsınlar.
Bizimle olduğun için teşekkürler Okan. Sektörü de, blockchain ekosistemini de çok güzel anlattın.
E-Bülten Kaydı
Gelişmelerden haberdar olun.