Sinemanın propaganda gücü, sinema aygıtının keşfinden itibaren çeşitli devlet liderlerince kabul edilmiş ve sinema tüm sanatlar arasında en önemlisi olarak tarif edilmiştir. Propaganda gücünü, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türk Sinemasının ulusal kimlik inşasındaki rolü ve Cumhuriyet’in kuruluş döneminde aştığı badireleri hatırlatma işlevi ile düşünmek önem taşır.
Birkaç saat içinde kamera kullanmayı öğrenen yedek subay Fuat Bey (Uzkınay) abidenin yıkılış anını, diğer bir ifadeyle Türk sinema tarihin başlangıcı olarak kabul kısa belgesel filmi “Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı” nı çekmiştir.
1923 yılında küresel boyutta çatışmalar yaşanırken, krizler çıkarken ve her ülke kayıplar verirken ABD’nin batısında genç bir animasyon sanatçısı sıradan bir stüdyoya sessiz filmler satmaktaydı. Bu o dönemler için basit bir işti, kardeşi Roy ile birlikte filmler üretip bunları Laugh-O-Gram stüdyosuna satan kişi ise İrlandalı-İngiliz bir ailenin en küçük oğlu olan Walt Disney’den başkası değildi.